Hazırlayan: Savaş Çoban
“Öteki kimdir?” sorusuna yanıt ararken aslında hepimizin birbirimize karşı öteki olduğunu görürüz. Toplumsal anlamda ise bu kavram daha derinleşmekte ve karmaşık hale gelmektedir. Etnik köken, din, ve coğrafya insanları ötekileştiren nitelikler olsa da; esas olarak alınması gereken neden ekonomiktir. İlkel komünal toplumdan feodal topluma ve bugüne –kapitalizme- “ötekileştirme” ekonomik anlamda oldu. Üretim araçlarını ellerinde bulunduranlar diğerlerini “öteki” haline getirdi ve onların emeğiyle yaşamlarını sürdürdüler. Günümüzde “öteki kavramı”; yoksulları, ezilmişleri, toplumun dışlanmış ama o toplumu ayakta tutan değerlere sahip insanları tarif etmektedir. “Öteki” olduğunu kabul etmek meşru olmadığını kabul etmektir, ya da “ötekileştirme” karşındakilerin haklarını sınırlandırmak ya da yok etmek anlamına gelmektedir.
Buradan hareketle “Öteki Gerçekler” isimli çalışmaya bir bakalım. İsmail Kaygusuz bu kitabında İslama ve Hristiyanlığa eleştirel bakış açısıyla yaklaşanları ele almış. Dinsel anlamda gözükse de ekonomik araçları da ellerinde bulunduran güçlerin dinleri nasıl kendi istedikleri gibi kullandığını ve bunlara karşı çıkanları ya da farklı düşünceye sahip olanları nasıl “ötekileştirip”, susturduğunu ortaya koymuş. Egemen dini inanışları eleştiren yaklaşımlara yer verriken; İslamı farklı yorumlayan İsmaili ve proto-Alevi kaynakların çevirilerine başvuran Kaygusuz, Hristiyan heterodoksizmini oluşturan ve Batı’da özgür düşünceye, toplumsal siyasetlere kaynaklık etmiş bulunan Dualist (İkilemci) inançları (Messalianizm, Paulikianizm, Bogomilizm, Katharizm vb.) incelemiş. Ayrıca bu inançların Alevilikle ilişkilerini ve bıraktıkları izleri bulmaya çalışmış.
Egemenler “öteki”ni değiştirmek, dönüştürmek ve kendine benzetmek ister. Bu dini anlamda da böyledir, “öteki” konusunu ele alan bir dergide şöyle deniyor; “Peki İslami açıdan durum nasıldır? İslam’ın ‘öteki’si yok mudur? Bu soruya ‘yoktur’ cevabını vermek mümkün değildir. Kur’an tam da ‘öteki’ni, ‘ötekiler’i tanımlayan bir kitaptır.” Bu konuda söylenecek başka söze gerek yoktur. Egemen dini inanışa –suni mezhebe- dahil olmayan aleviler, diğer dini inanışlara sahip olanlar ve ateistler “öteki”dir –kafirdir-. Bu Hristiyanlık açısından da böyledir.
Geçmişten günümüze savaş ve çatışmalarda bir taraf kendini „biz“ olarak tanımlanıyorsa, o zaman “bizi” “biz” yapan ortak özelliklere sahip olmaları gerekmektedir, bu ortak özellikler de “öteki”nde olmayan özellikler olacaktır. Bu anlamda hem toplumsal hem düşünsel anlamda “öteki” olmaktan kurtulmak için birçok özelliğe sahip olmak gerekir ya da bir adada tek başına yaşamak. Çoğunluk bunu yapamayacağı için ve “ötekiler” çoğunlukta olduğu için bu konu tartışılmaya devam edecek.
İsmail Kaygusuz’un yazdığı ve Su Yayınları tarafından yayınlanan “Öteki Gerçekler” kitabı tarihteki “öteki”lere ışık tutuyor ve onların karanlıkta kalan –unutulan ve unutturulmaya çalışılan- çabalarını, çalışmalarını günışığına çıkarıyor. Bu anlamda “öteki”ler için yapılmış değerli bir çalışma raflarda alıcılarını -“ötekiler”i- bekliyor.
· M.Ü. Radyo TV Doktora
ÖTEKİ GERÇEKLER – İsmail KAYGUSUZ – SU Yayınları – araştırma/inceleme – 263 sayfa