Sen dünya ve ahirette benim kardeşimsin

Peygamber efendimiz Hz. Muhammed, Allah’ın duası ve selamı ona ve tertemiz Ehli Beytine olsun, imamı Ali efendimize hitaben buyurdu ki:

 

“Ey Ali! Sen dünya ve ahirette benim kardeşimsin.” (1*)

 

Peygamber efendimiz birçok hadisi şerifinde, imamı Ali efendimizin kendisinin kardeşi olduğunu beyan etmiştir. Hadisi şeriflerin içinde geçen “kardeşlik” bağına, bu çalışmam ile değinmek istiyorum.

 

Peygamber efendimizin, imamı Ali efendimizi dünya ve ahirette kardeşi olarak tanıttığını bilenler ona sordular ki:

“Ey Allah’ın elçisi! Ali’nin dünya ve ahirette kardeşin olduğunu söylediğin halde, kızın Fatima ile onu nasıl evlendirirsin?”

Peygamber efendimiz buna karşılık buyurdu ki: “Evet, dünya ve ahirette kardeşim olmasına rağmen onu kızımla evlendirdim!” (2*)

Peygamber efendimiz başka bir hadisi şerifinde bu kardeşlik bağına işaret ettiğinde buyurdu ki:

“Ey Ali! Senden başka her kim benimle kardeş olduğunu söylerse, yalan söylemiş olur!” (3*) (aynı sözler imamı Ali efendimizden de aktarılmıştır.)

Peygamber efendimizin ve imamı Ali efendimizin arasındaki bu kardeşlik bağı, bildiğimiz akrabalık bağı değildir. Bu bağ akrabalık/soy bağı ile sınırlı olsaydı, yapılan bu evlilik dinin kanunlarına aykırı olur ki, bunu peygamber efendimiz kesin olarak yapmazdı. Bu kardeşlik bağı soy ve akrabalık bağıyla sınırlı değildir. Bu bağ, Peygamber efendimiz ve imam Ali efendimizin nur âlemindeki bağlarıdır. Peygamber efendimiz ve imamı Ali efendimiz birbirinden kaynaklıdır ve ilahi nurdandır. Beşeri âlemde bulunan akrabalık bağı, nur âleminde yoktur. Peygamber efendimiz, kızı hazreti Fatıma’yı imamı Ali efendimiz ile evlendirdiğinde buyurdu ki:

“Nuru nur ile evlendirmem bana emredildi.”

 

(1*)

Sünni kaynaklar:

  1. 1.      Zeyd bin Ali Zeynel-Abidin hazretleri, Zeydiye mezhebinin imamı, vefatı 122 hicri, “Musned” kitabında, s: 405
  2. 2.      Ebi Cafar Muhammed bin Abdullah el-İskafi, vefatı 220 hicri, “El-Mi’yâr vel-Muvazane” kitabında, s: 208
  3. 3.      Muhammed bin Sa’d, vefatı 230 hicri, “Tabakat’ul-Kubra” kitabında, c: 3, s: 22
  4. 4.      Hafız Ebi Şeybe Abdullah bin Muhammed İbin Ebi Şeybe el-Kufi, vefatı 235 hicri, “El-Musannaf” kitabında, c: 7, s: 507
  5. 5.      Ahmed bin Hanbel, (Hanbeli mezhebinin imamı) vefatı 241 hicri, “Musned” kitabında, c: 1, s: 230 (kısa olarak)
  6. 6.      Hafız Muhammed bin Yezid el-Kazvini İbin Mâce, vefatı 273 hicri, “Sunen” kitabında, c: 1, s: 44
  7. 7.      Hafız Ebu İsa Muhammed bin İsa el-Tırmizi, vefatı 279 hicri, “Sunen” kitabında c: 5, s: 300
  8. 8.      Ebi Bekr ‘Amr bin Ebi ‘Âsim el-Dahhâk, vefatı 287 hicri, “El-Âhâd vel-Mesâni” kitabında, c: 5, s: 172
  9. 9.      Hafız Ebu Abdurrahman Ahmed bin Ali el-Neseî, vefatı 303 hicri, “Sunen el-Kubra” kitabında, c: 5, s: 126
  10. 10.  Hafız Ahmed bin Ali el-Musuli Ebu Ya’la, vefatı 307 hicri, “Musned” kitabında, c: 1, s: 402-403
  11. 11.  Hayseme bin Suleymân El-Atrâblusiy, vefatı 343 hicri, “Hadis Hayseme” kitabında, s: 199
  12. 12.  Hafız Ebil-Kasem Suleyman bin Ahmed el-Tabarani, vefatı 360 hicri, “El-Mu’cem el-Kebir” kitabında, c: 12, s: 321
  13. 13.  Abdullah bin ‘Adey, vefatı 365 hicri, “El-Kâmil” kitabında, c: 2, s: 166
  14. 14.  Hafız Ebul-Hasan Ali bin ‘Umar el-Dârekutni, vefatı 385 hicri, “’İlelu Dârekutni” kitabında, c: 9, s: 205
  15. 15.  Hafız Ebi Abdullah Muhammed bin Abdullah el-Hâkim el-Nisaburi, vefatı 405 hicri, “El-Mustedrek” kitabında, c: 3, s: 14
  16. 16.  Ahmed bin Ali bin Sabit Ebu Bekr el-Hatib el-Bağdadi, vefatı 463 hicri, “Tarih Bağdad” kitabında, c: 12, s: 263
  17. 17.  Ebu ‘Umar Yusuf bin Abdullah bin ‘Abdelbir, vefatı 463 hicri, “El-İstiy’âb” kitabında, c: 3, s: 1098-1099; “El-Dureru” kitabında, s: 90
  18. 18.  Ubeydullah bin Abdullah bin Ahmed Ebul-Kasem Hâkim el-Nisaburi el-Hisikani, vefatı 495 hicri, “Şevahid’ul-Tenzil” kitabında, c: 2, s: 150
  19. 19.  Ebal-Kasem Huseyn bin Muhammed el-Râğib el-İsfahani, vefatı 502 hicri,  “Mufredât ğariyb el-Kuran” kitabında, s: 519
  20. 20.  Hafız İbin ‘Asakir Ebi Kasem Ali bin Hasan bin Hibetullah bin Abdullah el-Şafii, vefatı 571 hicri, “Tarih medinet Dimaşk” kitabında, c: 42, s: 51-53, 55, 61
  21. 21.  İzuddin Abdulhamid bin Hibetullah bin Ebil-Hadid el-Mu’tezili, vefatı 655 hicri, “Şerh Nehcul-Belağa” kitabında, c: 11, s: 117
  22. 22.  Muhibbuddin Ahmed bin Abdullah el-Tabari, vefatı 694 hicri, “Zahair’ul-‘Ukba” kitabında, s: 66-67
  23. 23.  Cemaluddin Muhammed bin Yusuf bin Hasan bin Muhammed el-Zarandi el-Hanefi, vefatı 750 hicri, “Nazmu Durer el-Samtayn” kitabında, s: 94-95
  24. 24.  Ali bin Ebi Bekr bin Suleyman el-Heysemi, vefatı 807 hicri, “Mecma’uz-Zevaid” kitabında, c: 4, s: 324 (kısa olarak); c: 9, s: 121-122
  25. 25.  Ebu Muhammed Bedruddin Mahmud bin Ahmed El-‘Ayni, vefatı 855 hicri, “’Umdet’ul-Kâri” kitabında, c: 2, s: 147
  26. 26.  Muttaki Ali bin Husameddin el-Kureyşi el-Hindi, vefatı hicri 977, “Kenz’ul-‘Ummâl” kitabında, c: 11, s: 598

 

 

(2*)

Sünni kaynaklar:

  1. 1.      Hafız Abdurrezzak bin Hamâm el-San’âni, vefatı 211 hicri, “El-Musannaf” kitabında, c: 5, s: 485
  2. 2.      Muhammed bin Sa’d, vefatı 230 hicri, “Tabakat’ul-Kubra” kitabında, c: 8, s: 23-24
  3. 3.      Hafız İshak bin Râhuveyh, vefatı 238 hicri, “Musned” kitabında, c: 5, s: 39-40
  4. 4.      Ahmed bin Yahya el-Belâzari, vefatı 279 hicri, “Ensâb’ul-Eşrâf” kitabında, s: 145
  5. 5.      Hafız Ebu Abdurrahman Ahmed bin Ali el-Neseî, vefatı 303 hicri, “Sunen el-Kubra” kitabında, c: 5, s: 143
  6. 6.      Muhammed bin Ahmed el-Duvlâbi, vefatı 310 hicri, “Zürriyet’ul-Tahira” kitabında, s: 96
  7. 7.      Hafız Ebu Hatim Muhammed bin Hibbân el-Busti, vefatı 354 hicri, “Sahih” kitabında, c: 15, s: 394
  8. 8.      Hafız Ebil-Kasem Suleyman bin Ahmed el-Tabarani, vefatı 360 hicri, “El-Mu’cem el-Kebir” kitabında, c: 22, s: 410; c: 24, s: 136-137
  9. 9.      Hafız Ebi Abdullah Muhammed bin Abdullah el-Hâkim el-Nisaburi, vefatı 405 hicri, “El-Mustedrek” kitabında, c: 3, s: 159
  10. 10.  Hafız Ebi Bekr Ahmed bin Musa bin Merduveyh el-İsfahani, vefatı 410 hicri, “Menakib Ali bin Ebi Talib” kitabında, s: 101
  11. 11.  Hafız İbin ‘Asakir Ebi Kasem Ali bin Hasan bin Hibetullah bin Abdullah el-Şafii, vefatı 571 hicri, “Tarih medinet Dimaşk” kitabında, c: 42, s: 133
  12. 12.  Muhibbuddin Ahmed bin Abdullah el-Tabari, vefatı 694 hicri, “Zahair’ul-‘Ukba” kitabında, s: 28
  13. 13.  Cemaluddin Muhammed bin Yusuf bin Hasan bin Muhammed el-Zarandi el-Hanefi, vefatı 750 hicri, “Nazmu Durer el-Samtayn” kitabında, s: 185
  14. 14.  Ali bin Ebi Bekr bin Suleyman el-Heysemi, vefatı 807 hicri, “Mecma’uz-Zevaid” kitabında, c: 9, s: 205, 209-210
  15. 15.  Şemsuddin Ebil-Berakat Muhammed bin Ahmed el-Dimaşki el-Ba’uni l-Şafii, vefatı 871 hicri, “Cevahir el-Matalib fi el-menakibi Ali bin Ebi Talib” kitabında, c: 1, s: 147-148
  16. 16.  Nuruddin Ali bin Abdullah bin Ahmed el-Semhudi, vefatı 911 hicri, “Cevahir’ul-‘İkdeyn” kitabında, c: 2, s: 223
  17. 17.  Muhammed bin Yusuf el-Salihi el-Şami, vefatı 942 hicri, “Subul el-Huda vel-Reşâd” kitabında, c: 11, s: 42-43
  18. 18.  Muttaki Ali bin Husameddin el-Kureyşi el-Hindi, vefatı hicri 977, “Kenz’ul-‘Ummâl” kitabında, c: 13, s: 685

 

(3*)

Sünni kaynaklar:

  1. 1.      Hafız Ebi Şeybe Abdullah bin Muhammed İbin Ebi Şeybe el-Kufi, vefatı 235 hicri, “El-Musannaf” kitabında, c: 7, s: 497-498
  2. 2.      Hafız Muhammed bin İsmail el-Buhari, vefatı 256 hicri, “Tarih’ul-Kebir” kitabında, c: 5, s: 59-60 (hadisin metnini anmadan sadece bu hadisi aktaranları anmıştır!)  
  3. 3.      Hafız Muhammed bin Yezid el-Kazvini İbin Mâce, vefatı 273 hicri, “Sunen” kitabında, c: 1, s: 44
  4. 4.      Hafız Ebi Bekr ‘Amr bin Ebi ‘Âsim el-Dahhâk, vefatı 287 hicri, “El-Âhâd vel-Mesâni” kitabında, c: 1, s: 148
  5. 5.      Hafız Ebi Bekr ‘Amr bin Ebi ‘Âsim el-Dahhâk, vefatı 287 hicri, “Kitab el-Sunne” kitabında, s: 584
  6. 6.      Hafız Ebu Abdurrahman Ahmed bin Ali el-Neseî, vefatı 303 hicri, “Sunen el-Kubra” kitabında, c: 5, s: 107, 126
  7. 7.      Hafız Ebu Cafar Muhammed bin Cerir el-Tabari, vefatı 310 hicri, “Tarih” kitabında, c: 2, s: 56
  8. 8.      Hafız Ebu Muhammed Abdurrahman bin Ebi Hatim el-Razi, vefatı 327 hicri, “El-Cerhu vel-Te’diyl” kitabında, c: 5, s: 20
  9. 9.      Hafız Ebul-Abbâs Ahmed bin Muhammed bin Said İbin ‘Ukde, vefatı 333 hicri, “Fadâilu Emir el-Muminin” kitabında, s: 52, 85
  10. 10.  Hafız Abdullah bin ‘Adey, vefatı 365 hicri, “El-Kâmil” kitabında, c: 2, s: 187; c: 5, s: 35
  11. 11.  Hafız Ebi Abdullah Muhammed bin Abdullah el-Hâkim el-Nisaburi, vefatı 405 hicri, “El-Mustedrek” kitabında, c: 3, s: 112
  12. 12.  Ebu İshak Ahmed bin Muhammed es-Sa’alabiy, vefatı 427 hicri, “Tefsir” kitabında, c: 5, s: 85
  13. 13.  Ebu Nu’aym Ahmed bin Abdullah el-İsfahani, vefatı 430 hicri, “Musned Ebu Hanife” kitabında, s: 211
  14. 14.  Ebu ‘Umar Yusuf bin Abdullah bin ‘Abdelbir, vefatı 463 hicri, “El-Dureru” kitabında, s: 91
  15. 15.  Hafız İbin ‘Asakir Ebi Kasem Ali bin Hasan bin Hibetullah bin Abdullah el-Şafii, vefatı 571 hicri, “Tarih medinet Dimaşk” kitabında, c: 42, s: 59-61
  16. 16.  Ebul-Hasan Ali bin Muhammed İbin Esir, vefatı 630 hicri, “El-Kâmil fil-Tarih” kitabında, c: 2, s: 57
  17. 17.  İzuddin Abdulhamid bin Hibetullah bin Ebil-Hadid el-Mu’tezili, vefatı 655 hicri, “Şerh Nehcul-Belağa” kitabında, c: 2, s: 287; c: 13, s: 200, 228
  18. 18.  Cemaluddin Ebil-Haccâc Yusuf el-Meziy, vefatı 742 hicri, “Tehziyb’ul-Kemâl” kitabında, c: 20, s: 484
  19. 19.  Şemsuddin Muhammed bin Ahmed bin ‘Usman el-Zehebi, vefatı 748 hicri, “Miyzân’ul-İ’tidâl” kitabında, c: 1, s: 433
  20. 20.  Cemaluddin Muhammed bin Yusuf bin Hasan bin Muhammed el-Zarandi el-Hanefi, vefatı 750 hicri, “Nazmu Durer el-Samtayn” kitabında, s: 95-96
  21. 21.  İmamuddin İsmail bin ‘Umar İbin Kesir el-Dimaşki, vefatı 774 hicri, “El-Bidâyetu vel-Nihâye” kitabında, c: 7, s: 371
  22. 22.  Şihabuddin Ahmed bin Ali bin Muhammed İbin Hacer el-‘Askalani, vefatı 852 hicri, “Tehziyb el-Tehziyb” kitabında, c: 7, s: 296
  23. 23.  Muttaki Ali bin Husameddin el-Kureyşi el-Hindi, vefatı hicri 977, “Kenz’ul-‘Ummâl” kitabında, c: 11, s: 608; c: 13, s: 122, 129, 140
  24. 24.  Zeynuddin Abdurrauf bin Tacul-Arifin el-Munavi, vefatı 1031 hicri, “Faydul-Kadir” kitabında, c: 1, s: 69