Alevilik yetkinleşme Eğitimi’nin kapsamı ve içeriği

Akademi’nin eğitim programları ve uygulamaları, Aleviliğe ilgi gösteren, onu öğrenme gereksinimi duyan tüm herkese açık olmak durumundadır. Alevilik hakkında kapsamlı bilgi edinmek isteyen herkes bu eğitimden yararlanma hakkına sahiptir. Dedelik yapmak durumunda olanlar bilgi ve görgülerini geliştirirken, dede kökenli olmayanlar da Alevilik hakkında bilgi sahibi olma fırsatını bulacaklar. Alevi Akademisi olarak bizim, Aleviliğe, Alevi Dedeleri’nin eğitim ve öğretimine bu denli önem vermemiz, öncelik tanımamız son derece doğal karşılanmalıdır. Çünkü bu bizim varlık nedenimizi ve başlıca görev alanımızı oluşturur.

Burada önemli saydığımız bir diğer nokta da Akademi, hiç kimseye ne dedelik yapma ruhsatı ne de dedelik yapma garantisi verir, veremez de. Çünkü dedelik yapmanın, Dede veya Baba olmanın kendine özgü koşulları var. Akademi’nin yaptığı iş, bir Alevi inanç ve kültür adamının bilmesi gereken bilgileri vermek, kişinin bu alanda belirli bir yeterlilik kazanmasına yardımcı olmaktır. Dedelik unvan ve ruhsatını vermek gibi bir görev ve işlevimizin olmadığı, bunun kendine özgü kurallarının bulunduğu herkesçe bilinmektedir.

Dedelik, Alevilik’de varlığı tartışılmayacak derecede önemli sayılan temel bir kurumdur. „Dedelik Egitimi“ kavramı ise, bu kurumun gereklerine, yani yapı ve işleyişine uygun olarak dede namzetleri yetiştirmeyi ifade etmektedir. Alevi geleneğinde Dedeler ailede, ocak veya dergâhlarda yetişirlerdi. Muhabbet toplantılarında bilgi ve görgülerini arttırır, yol ve erkâna ilişkin pratik bilgileri de genellikle büyükleri ile birlikte talibin ve muhibbin arasına çıkıp bizzat yaşayarak öğrenirlerdi. Alışıla gelen okulcu, sistematik eğitimden bir hayli farklı olan bu yöntem, o zamanın koşullarında oldukça yararlı ve geçerliydi. Bu yolla üstün yetenekli yüzlerce şair, fikir ve kültür adamının yanısıra, çok sayıda seçkin dede ve din adamının yetişmesini sağladı. Bununla birlikte, devrin usta kişilerinin nezaretinde, kısmen okulcu geleneğe benzeyen bir eğitimin yapıldığı da biliniyor.

Seçkin din adamının geçmişteki konumu, işlevi, yetişme tarzı ile günümüzdekiler arasında hemen her bakımdan büyük farklılıklar ortaya çıkmıştır. Geçmişimizden kopmadan, inanç ve değerlerimizin içini boşaltmadan, bugünü ve geleceği gözeten bir yaklaşımı benimseyerek işe koyulmak gerektiğini düşünmekteyiz.

Eğitimin Esasları:

Bu eğitimin dayanması gereken anlayış, ilke ve  kurallar; bizzat Aleviliğin kendi özünde mevcuttur. Bizim yaptığımız, söz konusu bu özü ifade etmeye çalışmaktan ibarettir. Bu nedenle yapılacak eğitimin ana ilkelerini aşağıdaki şekilde dile getirmek mümkündür:

  1. Alevi inanç ve kültürünü koruyup geliştirmek, toplumumuzun Alevilik bilgi ve bilincini yükseltmek başlıca amaçtır.
  2. Dini, dili ve ülkesi ne olursa olsun başkalarının da Alevilik eğitim ve öğretimine katılmak istemeleri en doğal haklarıdır ve bu bizi sevindirir.
  3. Eğitimde kadın-erkek ayırımı yapılmaz. yapılmamalıdır. Aleviliğin vazgeçilmez ilkelerinden biri olan ve onun çağdaş anlayış ve ileri değerlerle bütünleşmesini sağlayan kadın-erkek eşitliği kuralının daha da güçlenmesine önem verilir.
  4. Akademi olarak, geleneğimizde de bir çok örneklerine tanık olunduğu gibi, dede kızlarının Alevilik eğitimi görmelerine, hatta Ana konumunda dini görevlerin yerine getirilmesine katkıda bulunmalarına fırsat tanınması gerektiğine inanmaktayız.
  5. İnanç ve kültürümüzün gelişim seyrine bakıldığı zaman, onun donuk ve durağan olmadığı, dogma ve katı kurallara değil, hakikat’a; günlük değişikliklere değil sürekli ve kalıcı olana göre kendisini yenileyip geliştirdiği görülür. Eğitimde bu nokta daima dikkate alınmalıdır.
  6. Dünyanın neresinde olursa olsun insanoğlunun, ta kal ü beli’den beri yaratıp yaşattığı iyi ve güzel olan her ne varsa, ona sahip çıkması ve onu sahiplenmesidir. Aleviliği bu denli açık ve hoşgörülü kılan, evrensel yanını böylesine güçlendiren, çoğulcu ve farklı yaklaşımlara açık tutan başlıca etkendir bu. Onu dil, din, ırk, etnik köken gibi yapay ayırımlardan uzak tutan; nihayet insana, onun eseri olan iyi ve hayırlı her şeye ayırımsız sahip çıkma sonucunu doğuran bu yaklaşım özenle korunmalıdır.
  7. Bilinen nedenlerden ötürü, inançsal öge ve ritüellerimiz arasında belirli farklılıkarın oluşmuş olmasında şaşılacak bir şey yoktur. Bunun inanç ve kültürümüz için önemli bir zenginlik olduğunu düşünmekteyiz. Sorun özden çok formla ilgilidir. Bunlardan bazılarını koruyarak, diğerlerini yadsımanın çözüm yolu olmadığını, üstelik de bu tutumun birliğimizi zedeleyici sonuçlara yolaçacağı akıldan çıkarılmamalıdır. Ortak formlarınsa, ancak zamanla oluşabileceği akıldan çıkarılmamalıdır.

Yetkinleşme Ders Programı:

I. DÖNEM:

a. Dinler Tarihi’ne Giriş
b. İslam Tarihi
c. Alevilik Tarihi -I
d. Alevi Yol ve Erkânı -I
e. Aleviliğin Temel Kavramları
f. Alevi Edebiyatı -I
g. Aleviliğin Alt-Grupları(Tahtacılar-Bektaşilik-Nusayrilik vb.)


II. DÖNEM:

a. Alevilik Tarihi-II 
b. Alevi Yol ve Erkânı-II
c. Alevilik’te Törenler ve Bayramlar
d. Günümüzde Şiilik ve Alevilik
e. Tasavvuf-I
f. Alevi Edebiyatı-II
g. Alevilik’te Müziğin Önemi

III. DÖNEM:

a. Alevi Yol ve Erkânı-III
b. Tasavvuf-II
c. Karşılaştırmalı Din Bilimi
d. Avrupa‘ da Alevilik ve Aleviler
e. Alevi Edebiyatı-III

Uygulama Planı:

  1. Dersler, internet üzerinden verilecektir. Planlaması internet yayınına göre yapılacaktır.
  2. Genellikle her konuyu bir uzman sunacak. Konunun özelliklerine göre birden çok uzman da görev yapabilir.
  3. Ancak bu programa abone olanlar dersleri izleyebilecektir.
  4. „Dönem“ bitirme sınavları, dönem sonunda yapılır.
  5. Dedelerin eğitiminde öğretim üyesi olarak çalışacak kişilerin, Dinler Tarihi, Din Felsefesi, Pedagoji ve Psikoloji, İslam Bilimleri, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Dinbilimi, Müzik Bilimleri gibi disiplinlerden en az birinde uzman olmaları aranacak başlıca koşulardandır. Bununla birlikte Yol ve Erkân konularının sunumunda ve pratik olarak uygulanmasında, eğitim durumuna bakılmaksızın, deneyimli Dedeler’in bilgi ve görgülerinden yararlanılır.
  6. Bitirme sınavını kazananlara „Alevi Akademisi Alevilik Eğitimi“ başarı diploması verilir.

Açıktır ki bu programın hayata geçmesinde, başta Dedeler olmak üzere her kesin gönüllü katılımlarına, maddi ve manevi katkılarına ihtiyaç duyulmaktadır. Şimdiye kadar ki izlenimlerimize göre Dedeler kendilerine düşeni yerine getirmekte kararlı ve istekli gözükmektedirler. Dedelerin hizmet ve çalışmalarına değer vermek ve yardımcı olmakla sorumlu örgüt ve kuruluşlarımızın da dayanışma göstermeleri, bu girişimin başarıya ulaşmasını hızlandırmaları gerekmektedir.