« Dermanın sende, fakat senin haberin yok; derdin de sende; fakat sen görmüyorsun. Kendini küçücük bir beden sanıyorsun; oysa koskoca bir evren durulmuș icinde senin bilmiyorsun. Öyle apaçık, apaydın bir kitapsın ki gizli şeyler, onun harfleriyle meydana çıkmada. Dışarıya, kimseye bir gereksinimin yok senin; gönlünde yazılmış yazılar her şeyden haber verir sana. »
Yüreğinde Hakk Aşkı, Ali aşkı taşıyan her can bilirki çok zordur Şahı Merdan Ali’yi hakı ile anlatmak, çünkü o oyle bir zattir ki onu anlatmaya çalışırken insanın aklı mat dili lal oluyor. Nuru Velayet Şahı Merdan Ali yardımcımız olsun…
Hz Ali, Hz Muhammed’in amcası’nın oğlu, Hz Fatıma’nın eşi ve kainat’ın ilim irfan ışığı oniki imamların atasıdır. Hz Ali, 21 mart 598 yılında Kabe’de dünya’ya gelen tek zattır, annesi Fatıma bint-i Esed üç gün Kabe’de kalmış ve dördüncü gün Şir-i Yezdan doğmuştur.
Alevilikte Nuru Velayet Ali’yel Murteza, cesareti, aşkı, ilim irfanı, zahir batini, cömertliği, adaleti, güzel ahlakı, dürüstlüğü temsil eden şahsiyetir. İnanca göre, daha yer ve gök tufan iken, kudret kandilinde iki nur vardi, o nurlardan biridir Ali, yüz yirmi dört bin Nebi ile saklı olarak, Hz Muhammed’le aşikar olandır Ali. Hakk’in zatı sıfatına vakıf olan Cebrail Aleyhiselama Rehber olandır Ali. « Bildiğin’nin alimi bilmediğinin talibi » olandır Ali. Kırklar meclisinde Hz Muhammed Mürşit makamında otururken, Pirlik makamı’nın sahibidir Ali. Cenazesini kendi yıkıyan ve kaldırandır Ali. Altmış bin kelamın sır olduğu, hakkında Kuran ayetler’i inen, konuşan Kuran, Kuran-ı Natık`dır Ali. Ilmine, irfanına, sınır olmıyandır Ali…
Bu nedenle o Evliyalar Şahı’na, Ebu Turab, Şahı Merdan, Şahı Velayet, Murtaza, Emir-el Mümin, Şir-i Yezdan gibi onlarca lakab atf edilmiştir.
Iki cihan serveri Hz Muhammed Mustafa’nın en çok sevdiği kucağında büyüttüğü, damadı, oğludur Hz Ali, Hz peygamber’in Ali’ye olan sevgisini görenler bir gün bir mecliste sorarlar :
Ya Resulullah!
Neden herkesten çok Ali‘ yi seversin?
Peygamber: Neden çok sevdiğimi anlatayım mı?
-Anlat derler. Peygamber sorar:
-Sizlere sormak isterim; birisi size kötülük yapsa ne yaparsınız?
-İyilik yaparız efendim derler…
Peygamber:
-Yine kötülük yaparsa?
-Yine iyilik yaparız.
-Soruyu tekrar eder;
Yine kötülüğüne devam ederse? Cevap verirler:
-Düşünürüz efendim derler. Peygamber:
-Çağırın Ali’yi diye buyurur. İmam Ali gelir, Peygamber İmam Ali‘ ye sorar;
-Ya Ali! birisi sana kötülük yaparsa sen ne yaparsın?
Cevap verir;
İyilik yaparım, der. Peygamber 7 kez tekrar eder. İmam Ali 7 kez « iyilik yaparım » der. Son defa sorunca da o iyilikler şahı şu mükemmel cevabı verir;
-Ya Resulullah! Kötülük yapan kötülüğünden usanmıyorsa, ben iyilik yapmaktan niye usanayım ki…!der.
Peygamber soru soranlara döner ve « neden çok sevdiğimi anladınızmı » der…
Hz Ali, Hz Muhammed’in sadece sevdiği değil aynı zamanda darda olduğunda ona yetişendir :
Uhud savaşında Hz Peygamber bir çukura düşer ve çıkamayınca Cebrail « Ali’yi çağır » der. Hz Muhammed « ama Ali dağın arkasındadır işitmez » diye cevap verir. Cebrail, « İşitir » deyince Peygamber « Yetiş Ya Ali » der. Hz Ali işitir ve gelip Hz Muhammed’i kurtarır. (Hz Ali, Ali Divanı’nda « Kim benden birşey için yardım isterse, yıldız kayması hızıyla ona koşarım » diyor)
İslam tarihi üzerine arştırma yapan herkes ona büyük bir sevgi ve saygı duymuştur. Ünlü araştırmacılar Hz Ali’nin hakında bir çok övgü dolu sözler söylemiştir. Bunlardan bir kaçtanesini aktaralım :
Philip K. Hitti :
«Savaşırken yiğit, danışırken zeki, konuşurken akıcı ve anlaşılır, dostlarına karşı dürüst, düşmanlarına alicenap olan Ali; hem İslam yiğitliğinin tek örneği hem de adının çevresinde şiirler, atasözleri, kısa dinsel özlü sözler ve sayısız erdem ve yiğitlik öyküleri anlatılan Arap geleneğinin Süleymanı oldu. »
R.A. Nicholson :
« O cesur bir savaşçı, akıllı bir danışman, dürüst bir dost ve alicenap bir düşman idi. Şiirde ve düzgün konuşmada en ilerideydi; dizeleri ve sözleri onlardan ancak bazılarının aslına uygun olduğu düşünülmesine rağmen, Doğu Muhammedileri arasında çok meşhurdur. »
Nocholson’nun bu sözlerinden anlaşılıyor ki, bügün ki Ortodoks Islam’da kabul görmesede Hz Ali’nin yaşamış olduğu dönemde ona ve Hz peygambere ikrar vermiş olan Islam toplulukları tıpkı Şah-ı Merdan Ali’nin yaptığı gibi, şiirler yazmiş ve okumuştur…
Ayrıca, Hz Ali Tanrı algılayışıda Ortodoks Islam anlayışından çok farklıdır örneğin Kolayni « Usul-u Kâfi »’ de İmam Cafer Sadık’ın şöyle buyurduğunu naklediyor : « Birisi, Müminlerin Emiri Hz Ali’in yanına gelerek dedi ki : « Ey Müminlerin Emiri, kulluk ederken hiç Rabb’ini gördün mü ? » Ali cavaben şöyle buyurdu : « Yazıklar olsun sana! Ben görmediğim Rabb’e kulluk etmem. » Sonra şöyle devam ettiler : « O baştaki gözle görülmez; ancak O’nu kalpler iman hakikatleriyle görür. »
Hünkar Hacı Bektaş Veli’de Hz Ali’nin bu sözleri ışığında Makalatın’da « Tanrı insana dört göz verdi; ikisi baş gözü, ikisi gönül gözüdür. Baş gözüyle halkı görür, gönül gözüyle Hakkı görürler » diye buyuruyor.
Bu benzerlik aynı şekilde Makalat-ı Şeyh Safi’de de görülmekte : « Bizim için beden gözü (basar) vardır ve kalb ya da gönül gözü (basiret) vardır. Göz ile Tanrıyı algılamak mümkün değildir. Dünyada buna inanmak küfürdür. Ama gönül gözüyle (basiret) ile idrak olunur ve hem o Tanrı vergisidir kı, kuluna bağışlar. »
En çarpıcı örnek, Hz Muhammed’e atfedilen bir hadis’dir : (J’ai vu mon Dieu sous la plus belle des formes ), « Ben Tanrımı en güzel görünüşüyle gördüm ».
Hz Ali, Aleviliğin olmazsa olmazıdır, bütün Alevi ozanları onun şanına yüzlerce deyiş yazmıştır ve Alevi toplumu Hz Ali’ye saldıranlara her zaman lanet okumuştur. Şahı Velayet 661 yılı Ramazan Ayın’nın 19’unda ibni mülcem adında bir harici tarafından zehirli bir kılıçla yaralanıp 21’inde kendi evinde Hakk’a yürür ve Şir-i Yezdan Ali’nin Yol aşığı olanların yüreğinde sönmeyen bir ateş alevlenir…
Alevi inancında Nevrûz, Şahı Merdan Ali’nin Batin aleminden zahir alemine zuhur ettiği gündür…
« Nevrûz », « Newroz » kelimesinin Türkçe anlamı « yeni gün »’dür.
Sultan Nevrûz günü, Hz Ali’nin doğumunun yanı sıra, baharın gelişini, yeni yılı, yeniyıl’ın ilk gününü yansıttır. Bugün, Alevi inancına mensup olan toplumlar, yakınlarının mezarlarını ziharet eder, lokmalar dağıtır, Nevrûziyye’ler, nefesler söyler, semah döner ve o akşam Nevrûz Cemi yürütürler. Dersim, Erzincan, Varto, Malatya, Erzurum, ve Sıvas yörelerinde ise, (sabahleyin) erkekler alın kısımlarına kara kurum sürerek gözelere, dere, göl ve nehirlere gider, orada alınlarını yıkar, dua eder ve niyaz olurlar. 21 Mart Aleviler’in, Hıdırellez, Aşure gibi kutsal saydığı günlerden biridir ve Hz Ali’nin doğumundan başka daha bir çok olayın Nevrûz gününde meydana geldiğine inanılır :
1- Cenab-ı Hak, dünyanın yaratılmasını o gün tamamladi.
2- Hz Ali ve Fatımatü’z-Zehra o gün evlendiler.
3- Hz Muhammed’in nübüvveti o gün meydana geldi.
Nübüvvet izharı bugünde oldu,
Cenâb-ı Ali de bugünde doğdu,
Kâinât bugünde nûr ile doldu,
Bugün Nevruz oldu eyyam bizimdir
Sevinelim canlar bayram bizimdir. (Hüseyin Hüsni Erdikut Baba)
4- Imam Ali, Hz Peygamber tarafından o gün Halife olarak ilan edildi.
5- Adem’in çamuru Nevrûz’da yoğuruldu veya insan o gün yaratıldı.
6- Işledikleri günahtan sonra, pişmanlik duyan Adem ile Havva’yi, Tanrı o günde afedip Arafat’ta buluşturdu.
7- Tufan’dan sonra Nuh peygamber, Nevrûz günü karaya ayak basti.
8- Kardeşleri tarafindan kuyuya atilan Yusuf, Nevrûz günü kurtuldu.
9- Musa Peygamber’in, Kızıl Deniz’i asasıyla yarıp insanlarını öbür tarafa geçirdiği gün Nevrûz’du.
10- Bir balık tarafından yutulan Yunus Peygamber, Nevrûz’da karaya bırakıldı.
11- Tanrı insanları yarattiği zaman, bütün yildizlar hep birlikte Koç burcunda bulunuyorlardı. Tanrı bütün yıldızlara, gidip feleklerinde dönmelerini buyurdu.
Nevrûz’un Alevi inancindaki önemi Alevi ozanları’nın şiirlerınde ve Muharrem mâtemi’ne denk gelmesiyle’de görülür, o zaman sabahtan öğleye kadar Nevrûz erkanı yapılır, öğleden sonra yine mâteme devam edilir. Alevi ozanları Nevrûz günüyle ilgili bir çok Nevrûziyye yazmıştır.
Hüsnü Baba’dan bir örnek verelim :
Gelin ey kardeşler seyran edelim
Alinin doğduğu eyyam bu demdir
Bu zevkle münkiri hayran edelim
Alinin doğduğu eyyam bu demdir
Çerağlar uyansun, kurulsun cemler
Gülbankler çekilsin, sürülsün demler
Cümbüşe gelsünler cümle erenler
Alinin doğduğu eyyam bu demdir
Nerdedir sakiler, sunsunlar bade
Gönüller zevk ile olsun küşade
Eriştik hamd olsun biz de murade
Alinin doğduğu eyyam bu demdir
Bakın çemenzarı süslemiş güller
Açılmış şakayik, lâle, sümbüller
Feryade başlamış şevkle bülbüller
Alinin doğduğu eyyam bu demdir
Geldi Sultan Nevruz, kalmadı elem
Melâik, halâyik cümlesi hürrem
Erenler lütfedip, eyledi kerem
Alînin doğduğu eyyam bu demdir
Bilin ki, bu demdir mes’adet demi
Ref’etmiş erenler cümle elemi
Erişti bizlere şahın keremi
Alinin doğduğu eyyam bu demdir
Hüsnü baba eyler candan niyazı
Dem sunsun sakiler, kılsunlar bâzı
Okunsun nefesler, çalsınlar sazı
Alinin doğduğu eyyam bu demdir
1400 yıldır, Alevi toplumu cesitli zulümlere, katliamlara maruz kalmistir ama buna rağmen asla Hz Ali’nin batinden zahire zuhur edişini kutlamaktan vazgeçmemiştir ve Sahi Merdan Ali’nin « Haksızlık karşısında eğilmeyiniz; çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz » sözünü kendilerine rehber kılarak her zaman mazlumun yanında zalimin ise karşısında olmuştur.
Nevrûz’un bütün halklara ve inançlara zulümsüz, sömürüsüz, savaşların ve katliamların olmadığı bir dünyada özgürce ve barış içinde yaşamasına vesile olması dileğiyle cümlenize Ehl-i Beyt Aşkıyla niyaz ederım…
Hakk yardımcımız, Şahı Merdan Ali sırdaşımız, Hızır Kılavuzumuz olsun…
Serdar Umut
Alevi Akademisi YK
– Hazret-i Ali’nin doğum günü ve sultan Nevrûz, Mustafa Düzgün, Alevi Akademisi yayınları.
– Görmediğim Tanrıya tapmam Alevilik ve Materyalızm, İsmail Kaygusuz.
– Makalat-ı Şeyh Safı, İsmail Kaygusuz, Alevi Akademisi yayınları.
– Makalat, Hacı Bektaş Veli.
– En Islam iranien Aspects spirituels et philosophiques 1. Le Shi’isme duodécimain, Henry Corbin.
– Histoire de la philosophie Islamique, Henry Corbin.
– Bektaşilik Alevilik nedir, Doç. Dr. Bedri Noyan