Ben sormadım
Babam da sormadı
Canı ten de tutsa da
Yaşadı Aleviliğini
Biline geldiği gibi.
Soran sorana şimdi
Alevilik nerde?
İçinde mi, dışında mı?
Püskülünün başında mı?
Minarenin taşında mı?
Aşkın ataşında mı?
Yoksa, yoksa?..
Sorup duruyor gafil.
Aramıyor kendi özünde,
İnsan-ı Kâmil’in sözünde,
Aramıyor tefekkürden habersiz!
İnancım içimde mi, dışımda mı?
Ben içinde miyim inancımın?
Müslümanlık Museviliğin,
Musevilik Hıristiyanlığın içinde mi?
Hangisinin içinde Alevilik?
İn midir, Cin midir?
Evrensel bir din midir?
Nedir Alevilik?..
Alevilik Şaman’da diyor biri,
Şaman Aleviliğin içinde.
Zerdüşt Aleviliğin Çerağında,
Çerağ Zerdüşt’ün özünde.
İçinde mi dışında mı?
Püskülünün başında mı?
Yarin hilâl kaşında mı?
Nerde? Nerde? Nerde?
Bir bilinmedik yerde,
Sınırsızlığında evrenin,
Evren Hakk’ın gizeminde,
Hakk’ın Gizemi’nde onsekiz bin Alem.
Onsekiz bin Alem bende.
Sığmazam seksenbin Aleme,
Doksanbin Alem Zerre’min içinde.
Pir nazrıyla nurlanır cümle varlık.
Zâkir’in parmağında tezene,
Tezene elde, teller perdede.
Perdeler görene açılır.
Her açılış bir Mâkam’dır
Dost Mâkamı, Aşk Mâkamı,
Şah Mâkamı, Hak Mâkamı…
Aşık Mâkamı’nda Mansur.
Mansur Nesimi’nin derisinde.
Nesimi’nin derisi ten bana.
Tenim Evliya’lara turab.
Evliya turabında İmam’lar.
İmamlar Hakk’ın Birliği’nde.
Hakk’a giden binlerce Yol,
Hakk’ın kendisi Alevilik’te.
İncil’deki İsa, Tevrat’taki Musa,
Muhammed-Ali olur Alevilik’te,
Şah Şehid-i Deşt-i Kerbelâ olur,
Hünkâr-ı Bektaş olur,
Pir Sultan Abdal olur,
Ve de senden başlayan,
Senden devam eden Yol olur Alevilik…
Alevilik Kemâlet’te, Alevilik Cemâlet’te,
Celâlet’in öfkesinde kimi zaman
Kendine dönmenin zamanı Can!
Boş adresler zamanımız meydanımız değil!
Dem’imizle Cem’imizle,
Saz’ımızla Söz’ümüzle,
Cömertlik Soframız’la Aleviyiz biz.
Ne in, ne cin, ne de kin,
O Evrensel Din Alevilik bizimdir…
Din bizde, İman bizde,
Şek bizde, Güman bizde,
Ol ahd-ü Peyman bizde,
Hak emanetinin sahibidir Alevi.
Er yüzü ak, sohbeti sözü Hak,
Özü pâk, Pir-i Pâk,
Güzel İnsan, Kâmil İnsan;
Sen özünle Alevilik’te,
Alevilik senin güzel özünde.
Aç Gönül Gözünü, Can Gözü’nü açık tut!
Ali sende, Veli sende, Ulu sende,
Alevilik sende, hep sende,
Görmüyorsun!
Rıza Can Sevimli
24.10.2003