Dr. Havva Engin, Dr. İsmail Engin, Dr. A. Yılmaz Soyyer
Evkaf kayıtlarında; Konya ili, Akşehir ilçesindeki Seyyid Mahmut [Mahmud] Hayrani Türbesi’nde üç sandukanın bulunduğu bilinmektedir. Bu sandukalardan 1911 yılında Türkiye dışına çıkarılan biri, bugün Kopenhag’da / København’da The David Collection / Davids Samling’de bulunmaktadır.
Geçtiğimiz şubat ayında Dr. Havva Engin, Dr. Ismail Engin, Dr. Maria Steinmetz ve Kureyşan Ocağı’ndan dede Musa Yıldız tarafından düzenlenen bir araştırma gezisinde, The David Collection’da Alevilikle ilgili objeler üzerine incelemelerde bulunuldu. Bu esnada sözü edilen sandukaya da rastlanıldı.
The David Collection, yüksek bürokrat ve devlet adamı olan Christian Ludvig David (1878 – 1960) tarafından kuruldu. Çalışmaları kapsamında koleksiyonculuğa da büyük ilgi duyan Christian Ludvig David’in ilgi odağını, öncelikli olarak seramik oluşturmaktaydı. Bu bağlamda İslami sanat eserlerine yönelen C. L. David, uzun bir süre içerisinde İslamiyeti ve onun değişik konularını içeren gravürleri ve minyatürleri de koleksiyonuna dahil etti.
1917 yılında Kopenhag’taki bugünkü binasına taşınan ve 1948’den itibaren müze olarak hizmet vermeye başlayan The David Collection, iki önemli kısımdan oluşmaktadır: Avrupa ve İslam koleksiyonu.
Bina ve koleksiyon, 12.12.1945’te bağımsız bir kuruma dönüştürüldü ve Davids Samling-David Collection and Founddation adını aldı.
The David Collection’daki İslam kısmı 7. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar olan dönemi kapsamaktadır. Ve burada dünya çapında en nadide örnekleri sergilenmektedir. The David Collection, Iskandinavya ülkelerinin en büyük koleksiyonu olma özelliğinin yanı sıra, İslam eserleriyle ilgili en önemli koleksiyonlar arasındadır.
Seyyid Mahmut [Mahmud] Hayrani Türbesi’nden The David Collection’da yer alan sandukanın oturduğu kaide üzerindeki üç kare şeklindeki gözün her birinde, sağdan sola başlayarak besmeleden sonra “tekasür suresi”nin tamamı yazılmıştır.
Kitabe olan resmin çerçevesinde “Rabitı ulûmu’l-evvellin ve’l-âhirîn necmu’l-killeti ve’l-hakkı ve’ddîn Ahmed bin Mes’ud” (Evvelkilerin ve sonrakilerin ilimlerini birleştiren milletin, hakkın ve dinin yıldızı Ahmed bin Mesud) yazılıdır. Çerçevenin altında ise “Tegammedullahi bi gufranihi” (Allah onun günahlarını saklasın) ibareleri vardır. Yine “tarihuhu senete tisun ve erbain ve sittemie” yani 649 hicri yazılıdır ve bu 1251 miladiye karşılık gelir. Tabutun başında ise Allah ibaresi dikkat cekmektedir.
Yüksekliği 49,5 cm., genişliği 36,5 cm. ve uzunluğu 139 cm olan ve miladi 1340’lara ait olduğu tahmin edilen sanduka, ceviz ağacından oyma tekniğinde yapılmıştır. Dikdörtgen prizma formundadır. Baş ve ayak tarafları birer, yan yüzeyleri üçer panoya ayrılmıştır. Sandukanın yan yüzleri üzerindeki panolar ve panoları kuşatan alt ve üst bordürler düz zemin üzerinde derin oyma tekniğinde istiflenmiş sülüs hatlı yazılarla kaplanmıştır.
Konuyla ilgili bkz. Kjeld von Folsach: Art from the World of Islam in David Collection, Copenhagen 2001: 269; krş. Türk ve İslam Eserleri Müzesi / İstanbul Kataloğu, İstanbul 2002: 142-143.
Resimler: Ole Woldbye ve Maria Steinmetz; İsmail Engin arşivi.
İ _engin@yahoo.de