• 10. İmam Hz. Ali-El Naki

    Kazım Balaban

    İmam Hadi lakabıyla da tanınan İmam Ali – El Naki, İmam Muhammed Taki’nin oğludur. Babasının şehit edilmesinden sonra onun vasiyeti ile 10. İmam oldu. Annesinin adı Semmane’dir. Muhtemelen 27 Ekim 827 veya 16 Eylül 829 tarihinde Medine’de dünyaya geldi. İmam Naki de diğer ataları gibi bilge bir İmam ve halk üzerinde ciddi bir etkisi olduğu için, 28 Haziran 868 tarihinde onu kendine bir tehlike gören Abbasi Halifesi  Mutazz tarafından zehirlenerek (1) şehit edildi. Kabri Irak / Samara kentindedir.

    İmam Naki, yaşamı içerisinde Abbasi Halifelerinden 7 tanesini (Me’mun, Mu’tasım, el- Vasık, Mütevekkil, Muntasir, Mustain ve Mu’tazz) gördü.

    Abbasi Halifelerinden bilhassa Mütevekkil büyük bir Ehli Beyt düşmanıydı. Her fırsatta ve bazen de İmam Naki’nin yanında Ehli Beyt’e hakaret etmekten, Hz. Ali’ye küfür etmekten çekinmez ve bunda ısrarlı olurdu. Amacı İmamların halk üzerindeki saygınlığını azaltmak ve onlara gücünü göstererek sindirmekti. Hz. Ali’ye hakaret etmek için devlet toplantı ve eğlencelerinde Hz. Ali’yi alaya aldırır, taklitçileri aracılığı ile ona hakaret ettirir, kendisi de eğlenerek ve kahkaha atarak eşlik ederdi. 

    Onun emri ile Hicri 237 yılında (Miladi muhtemelen 856 yılında) Kerbela’da Hz. Hüseyin’in türbesinin kubbesi ve etrafta yapılan bir çok evleri yıkılarak yerle bir edildi. Hz. Hüseyin’in türbesine su bağlayarak türbeyi su altında bıraktırdı. Hz. Hüseyin’in Kerbela’da susuz şehit edilmesi alaya alınrak ‚’’İşte istediği suyu bağladık’’ biçiminde, Emevi icraatları onaylanmış oldu. Daha sonra Türbenin tüm izlerinin yok edilmesi için oranın tarım alanına çevrilmesi, arazinin sürülüp, oradaki tüm eserleri yok etmek için, ziraat yapılmasına emir verdi (2).

    Daha sonra sırayla Halife olan Muntasır, Mustain ve Mu’tazz’da Ehli Beyt’e aynı zulümleri devam ettirdiler. Ehli Beyt dostlarının onlar ile bağı kestirilerek Ehli Beyt son derece perişan ve yoksul duruma sürüklettirildi. İmam Taki, Halife Mütevekkil’in ve diğer Halifelerin bu tür işkence ve eziyetlerine katlandı. Daha sonra Halife olan Mu’tazz tarafından zehirlenerek şehit edildi.

    Bir gün Müttevekil, İmam Ali Naki’yi küçük düşürmek için emir verip sarayına çağırdı. Sarayda zevk alemine dalmış olan Müttevekil, İmam Naki’ye içki ikram etti. İmam bunu kabul etmedi. Son derece zalim olan Halife Mütevekkil’in emirlerini karşı o güne değin kimse reddetmemişti. Halife bunun üzerine hiddetlenerek ’’şiir oku’’ dedi. İmam Naki şiirde yetersiz olduğunu belirtti. Halife bağırarak okumasını emretti. Bunun üzerine İmam Naki tarihe geçen şu anlamda bir şiir okudu.

    “İnsanlar korunmak için dağ tepelerine tırmandılar

    Yiğit kişilerdi ama o tepeler sağlamadı onlara yenildiler

    Yüceldiler sonra düşürüldüler çukurlara yerleştiler

    Ne de kötü yerlerdi onların yerleştikleri yerler

    Gömülüp gittiler sonra da bir feryat eden bağırdı artlarından

    Nerede bilezikler, nerede taht-taç, nerede süsler-püsler?

    Hani vaktiyle nazlarla, nimetlerle perdelenirdi o yüzler

    Mezar, bu soruya açık seçik cevap veriyor ve diyor ki;

    Şimdi o yüzlerde kurtlar oynaşmada

    Kurtlara yem olmuş o yüzler

    Nice zaman yediler, içtiler, geçindiler

    Şimdi ise dünya onları yer içer

    Nice zaman evlerde barındılar, oturup mutlandılar

    Şimdi ise evlerden de ayrıldılar, ehilden ayalden de geçip gittiler

    Bunca zaman hazineler yığdılar, mallar biriktirdiler

    Derken mallarını mülklerini düşmanlarına dağıttılar, bittiler.

    Evleri bomboş, içindekilerse mezarlarında yatıyorlar

    Göçtüler göçtüler.”

     

    Şiir okununca orada bulunanların bir kısmı şiirden etkilenip ağladılar.

     

    Dipnotlar :

    1. Usul-u Kafi, c.1, S 497-502. İrşad-ı Müfid, s.307. Delail-ul İmame, s.216-222. Fusul-ul Mühimme, s.256-265. Tezkiret-ul Havas, s.362. Menakıb-ı İbn-i Şehraşub, c.4, s.401-420.

    2. Makatil-ut Talibiyyin, s.395.