• Şahı Merdan Ali’yi tanımayanlara

    Hazırlayan: İsmail Kaygusuz

    Seyyid İmadeddin Nesimi (ö.1404-8) İmam Ali’yi, tanımak isteyen talibine, hem insani hem rahmani yönleriyle anlatıyor  

    Gözün aç gör kim ey talib Ali’dir her kan-ı server
    Muhammed aşk ile derya Ali’dir kıymeti gevher

    Muhammed ilme kan oldu Ali nutk-ı beyan oldu
    Ana her sır ayan oldu Ali’dir hace-i Kanber

    Ali’dir cümlenin canı Muhammed’dir Ali kanı
    Hakikattir Ali şanı Ali’dir yar-i peygamber

    Hezaran türlü cümbüşler Ali emri ile işler
    Varır yazlar gelir kışlar Ali’dir cisme canperver

    Ne bilsin cahil ü nadan Muhammed ya Ali kimdir
    Muhammed server-i dindir Ali’dir cümleye rehber

    Ali evvel Ali ahir Ali zahir Ali batın
    Ali şems-i münevverdir Ali’dir nur ile enver

    Ali’dir herşey için can Ali’dir yar ile mihmen
    Ali rahim Ali rahman Ali’dir cümleye can

    Ali vahid Ali ehad Ali ferd ü Ali samed
    Ali’dir cümleye rahmet Ali’dir şafi-i Mahşer

    Ali sultan Ali sübhan Ali cennet Ali Rıdvan
    Ali dindir Ali iman Eli sakı-i Kevser

    Ali’dir ol veliyullah Ali’dir mazhar-ı Allah
    Ali nurundan eyvallah münevverdir yedi kişver

    Ali’dir Haydar-ı Kerrar aldı kala-i Hayber
    Ali’dir katil-i küffar Ali’dir mir-i leşker

    Nesimi „nin dil ü canı münevverdir Ali nuru
    Ali vala Ali a’la Ali’dir server-i safder

    Açıklaması:

    Ey talip gözünü aç da gör her baş olanın (server) kaynağı Ali’dir. Muhammed sevgi ile deniz, Ali ise gevher değerindedir. Muhammed bilime kaynak, Ali bu kaynaktan konuşan ve onu açıklayandır. Çünkü ona her sır ayan olur. O aynı zamanda Kanber’in efendisidir. Ali cümlenin canı, Muhammed ise Ali’nin özkaynağıdır. Muhammed’in sevgili dostu Ali şanı bir gerçekliktir. Eğlenceye dönük binlerce çeşit hareketler Ali’nin buyruğu ile olur. Yazlar ve kışlar ondan gelir: o cisimlere can verir. Bilgisiz yabanlar Ali’nin Muhammed’in kim olduğunu ne bilsinler? Muhammed dinin başı, kunucusu; Ali ise cümleye rehber, yolgösterendir. Ali başlangıç, Ali sonuçtur.

    Dışgörünüş (zahir) ve içdüşünüş (batın) de odur. Ali aydınlatan güneş, Ali parıldayan ışıktır. Her şey için can olan Ali, dosta konuktur. Esirgeyen ve bağışlayan Ali’dir. Ve o cümleye serverdir. Ali birdir, tekdir. Ali sameddir, yani hiçkimseye ve hiçbirşeye gereksinimi yoktur. Cümleye rahmet dağıtan odur. Kıyamet gününün şefaatçısı da Ali’dir. O hem sultan hem sübhandır. Cennet de Ali’nin kendisi, cennetin kapıcısı Rıdvan da. Cennetteki kevser şarabının sakisi olan Ali, din ve imanın kendisidir. Ali Tanrı’nın velisi, yani yakın dostu olduğu gibi, Tanrı’nın ortaya çıkışı ve bir görüntüsüdür. Yedi alem Ali’nin nuruyla aydınlanır vallahi. Tekrar tekrar arslan (Haydar-ı Kerrar) Ali’dir. Hayber kalesini alan, inanmıyanları kıran odur. Askerlerin başı da Alidir. Nesimi’nin gönlü ve canı Ali’nin nuruyla aydınlanır. Ali ulu, Ali yüce ve Ali’dir yiğitler serveri.  

    Agâhi (ö.1920) kendini bilmez bir vaiz’e ve de Ali’yi tanımayan gafillere O’nun kim olduğunu öğrenmeleri için yol gösteriyor *

    Gel ey vaiz Ali’nin vasfın evvel Hüda’dan sor
    Ali ta ibn Adem olmadan ta iptidadan sor
    Ali kimdir Veli kimdir bilem dersen bu esrarı
    Anı hiç kimseden sorma, Muhammed Mustafa’dan sor

    Ki yer gök su iken Cebrail’e rehber Ali oldur
    Cihan halkolmadan evvel kevneyn’in temeli oldur
    Ol dem Musa ile binbir kelam eden Veli oldur
    Dile Tur-i Sina’dan sor dilersen Lenteran’dan sor

    Körmüsün (!) sen ey vaizi Ali’den söyle bir tebdi
    Ali’nin aslına gökten yere yüzdört kitab indi
    Kur’an’da metheyleyip “vechinde, dedi Hak kendi”
    Dile Yasin Taha’dan sor, dilersen Hel Eta’dan sor

    Gel ey vaiz har u çüş ne zannettin Ali’yi sen
    Anın evladına kasteyleyen kişilerde mi müslüman
    Neler çekti ol mazlumu el zalim-i darb Yezid’inden
    Dile arş-ı semâdan sor dilersen Kerbela’dan sor

    Ali’dir damad-ı Ahmed, Ali’dir Mustafa’ya yar
    Odur evladını Hak yoluna kurban eden Haydar
    Ali gibi etmemiştir cihanda hiçbir peygamber
    Dile gel evliyadan sor dilersen enbiyadan sor

    Agâhû’yam Alevi mezhebim Şia Kızılbaş’ım
    Kerbela’nın firgatındandır gözümden akan yaşım
    Hüseyn’in derdini hiç kimseden sorma karındaşım
    Dile Zeynel Aba’dan sor dile Zeyneb anadan sor

    ibn Adem   : Ademoğlu
    iptida        : başlangıç
    Kevneyn    : iki alem, dünya ve ahiret
    tebdi         : zulüm ya da dinsizlik iftirası
    vech         : yüz
    Lenteran(i)  : Tanrı’nın Tur-i Sina’da Musa’ya “beni göremiyeceksin!”hitabı.
    Yasin Taha, Hel Eta :Kur’an’da  Ali’den sözeden, onun adına inen Sure ve Ayet
    Har  : eşek
    Firgat/firkat : ayrılık acısı
    * Bu nefes Feyzullah Çınar tarafından 1970’li yıllarda seslendirilmiştir ve kaset ve CD’lerde onun davudî sesinden dinleyebilirsiniz. 

    Sefil Ali İmam Ali’nin sahip olduğu hikmetin sırlarını açıklıyor *

    Şah-ı Merdan cûşa geldi sırrın aşikâr eyledi
    Yağmuru yağdıran benim diye Ömer’e söyledi
    Ol dem şimşek yalap oldu yedi semâ gürledi
    Hem sâkidir hem bâkidir nur-u Rahman’ım Ali

    Ömer vardı ol Muhammed katına eyledi beyan
    Ali’mi dir ya Muhammed arş-ı Âla’da gürleyen
    Çark-ı Gerdûn elindedir sırr-ı hikmet söyleyen
    Hem sâkidir hem bâkidir nur-u Rahman’ım Ali

    Ol Muhammed buyurdu ki yektir Ali bir dedi
    Huvel evvel huvel ahir her şeye kadir dedi
    Ali’ye şek getirenler mutlaka kafir dedi
    Hem sâkidir hem bâkidir nur-u Rahman’ım Ali

    “Kün” deyince vareyledi onsekiz bin âlemi
    Hem yazandır hem bozandır levh-i mahfuz kalemi
    Dertlilerin dermanıdır yar elinin merhemi
    Hem sâkidir hem bâkidir nur-u Rahman’ım Ali

    “Lahmike lahmi” buyurdu “cismim Ali demmike”
    “Ali benim vechim” dedi Zülcelâl-ı rabbike
    Hükmi bâki adîlham(!)dir ve lailahi gayrüke
    Hem sâkidir hem bâkidir nur-u Rahman’ım Ali

    Sefil Ali akıl ermez hikmetine Ali’nin
    Sarraf olan kıymet biçer gevherine lâlinin
    Aşıka mâşuk göründü aklın aldı delinin
    Hem sâkidir hem bâkidir nur-u Rahman’ım Ali

    yalap oldu  : parıldadı
    sâki  : (burada) kevser şarabı sunan veya özündeki tanrısal ışığı saçan
    bâki : sonsuza dek
    nur-u Rahman :Acıyan-Esirgeyen (Tanrının) ışığı
    Kün : Ol!
    arş-ı Âla : Göğün en yüksek (9.)katı
     Çark-ı Gerdûn :Dönen gökler ya da dönen devran
    Huvel evvel huvel ahir:Öncesi O, sonrası O’dur.
    şek getiren : şüphe duyan, kuşkulanan
    levh-i mahfuz :Tanrının insanların kaderini üzerine yazdığına inanılan gizli levha.
    Ya Ali Lahmike lahmi cismûke demmike demmî (Hadis’in tamamı):’Ya Ali etin etimden, cismin cismimden, kanın kanımdan’dır.
    Zülcelâl-ı rabbike : Tüm yüceliklere sahip olan Rab, Tanrı
    Hükmi bâki adîlham(!)dir ve lailahi gayrüke :Yargısı adil ve sonsuza kadardır ve gayri Tanrı yoktur.
    gevherine lâlinin : kırmızı renkli değerli taşın özüne, onun cevher değeri olup olmadığına…

    * Sefil Ali’nin bu güzel nefesi de Feyzullah Çınar ve Sabahat Akkiraz tarafından ayrı makamlarda okunmaktadır.

    Ali’yi Derviş Baba’nın akıl ve gönül penceresinden görmeye ne dersiniz?

    a. Akılcı büyük düşünür ve eğitimci Ali

    *109- Dünyanın sevinçlerini büyütüp aldanmayın. Kötülüklerinde de ona
    küsmeyin.
    217- Saçlarım ağardı, yaşam hırsım yaşlanıp yorulmadı.
    128- Kişi kendini nerede görmek isterse orada bilinir. İşte öyleyse
    insanlar içinde kendine en yüksek yerin peşinde ol.
    134- Tamamlayıcı olmazsan, ahlak ve terbiyenle saygınlık kazanmazsın.
    Baba (soy) saygınlığının yararı yoktur.
    173- Mert kişi, ben buyum, diyendir; benim babam şöyle, diyen
    değildir.
    184- Halka saygınlık veren kişi, saygın tutulmuştur. Halkı
    küçümseyenlerse saygı görmemişlerdir.
    175- Ey insanlar arasında geldiği ırkla övünen cahil, bütün insanlar
    bir anababadan olmadır.
    176- Acaba hangi insan gümüş ya da demir, bakır veya altından
    yaratılmıştır.
    177- Kendi yaratma kabiliyetleriyle mi geldiler dünyaya, yoksa, et
    kemik ve sinirden başka bir şeyden midirler?
    178-Övünmeye değer bulunacak şeyler güçlü akıl, utanma, nefsinden
    sakınma ve eğitimdir.
    164- Kişi insanlar arasında aklıyla yaşar.
    167- Kim ki akıl ve cesaretiyle başarılı olur. O kişi geçimini elde
    etmede de başarılı olur.
    701- Kazanç sağlamak için çalışmak basitlik ve zuldür( aşağılıktır) deme.
    444- Vatan tuttuğun yerden gurbete çık, geçimini yükseltmek için
    yolculuklara git. Yolculuğun beş faydalı yanı vardır:
    445- Sıkıntını gidermek, geçimini elde etmek, bilim, terbiye
    kazanmak ve karakter sahibi insanlarla dost olmak.
    152- Bana, beni sorarsan, ben zamanın bütün olaylarına sabırla
    direnirim.
    1196- Kim benden birşey için yardım isterse, yıldız kayması hızıyla
    ona koşarım.
    1197- Evlerini benim evimin yanında yapan komşularımı, komşuluklarına
    beni seçtikleri için onları ailemden sayarım. Bütün ailesini ve
    çocuklarını bir sözleşme gereği gibi, canım pahasına korurum böyle
    komşularımın.

    * Sözlerin başındaki rakamlar adı verilen kitabın düzenlemesindeki numaralardır: Hazreti Emir Ali İbn Ebu Talib, Hazreti Ali Divanı, Arapça’dan çeviren: Vedat Atila, İst.1990)

    Ali’ye candan inanmak gerek

    Ali’m sen filozof ve öğretmensin
    Bireye topluma yol gösterensin
    “Ne dünyaya küs, ne aldan” dersin
    Sözün tutmak seni dinlemek gerek

    “Kişi kendin nerde görmek dilerse
    Oraya yükselir eğer isterse
    Yaşam hırsı hiç yaşlanmaz” dedinse
    Derin anlamını düşünmek gerek

    “Çağın sorunları ile ilgilen
    Olaylardan kaçma sabırla diren
    Tamamlayıcı ol kendine güven”
    Ali’min sözleri dinlemek gerek

    “Kişi toplumda aklıyla yaşar
    Akıl ve cesaretle işler başar
    Mert kişi ben buyum” diyerek koşar
    İnsan eylemiyle övünmek gerek

    “Soyuyla ırkıyla övünen insan”
    Irkçı milliyetçi bir karabasan
    “Maden değil etten kemikten insan”
    Yok bir üstünlüğün anlamak gerek

    “Kim benden yardım dilerse” dersin
    “Yıldız kayar gibi cara yetersin”
    Gerçekçi keramet sahibi ersin
    Hü dost! deyip niyaz eylemek gerek

    “Bir yeri vatan tut ama gezip gör
    Sıkıntını gider hem geçimin gör
    Bilim terbiye kazan iy’insan gör”
    Onun sözlerine güvenmek gerek

    Derviş Baba Ali yolun öğrensen
    Doğru görüp doğrusunu öğretsen
    Gördüklerin toplumuna iletsen
    Ali’ye candan inanmak gerek

    b. Ali yol gösterici ‘Rehber’, Ali aydınlatıcı ‘Mürşit’

    180.Kusurdan sayılsa da her durumda suskun kalmak,
    yalanın yaratacağı suskunluktan yeğdir.
    185.Seviyesiz insanların bana cahilce sözlerine karşılık
    vermekten tiksinti duyarım.
    188.Seviyesiz basitlerin zulmüne sabır göster ve
    herşeyin hall olmasını zamana bırak.
    189.Güzel ahlakın gereği her söze cevap verme.
    373.Dostlarım, yemin ederim ki hiçbir musibet uzun
    sürmez; musibet ne kadar büyük ve güçlü olursa olsun.
    395.Bir atım var kı yumuşaklığa gemlenmiş; bir atım da
    var cehalete eyerlenmeş.
    409.İnsanların iyisini dost edin, selamete erersin.
    Kötülerle arkadaşlık edersen, dostluğundan yararlanır.
    ( Hazreti Emir Ali İbn-i Ebu Talib, Hazreti Ali Divan, İst.1990)

    Ol Şah-ı Merdan

    “Kusurdan sayılsa da suskun durmak
    Sövüp saymak yalan yere bağırmak
    Eyleminden daha yeğdir erdemdir”
    Diyor İmam Ali ol şah-ı Merdan

    “Düzeysiz insana kara cahile
    Bir karşılık vermem küfretse bile
    Bakar geçerim tiksinti ile”
    Diyerek sabretmiş ol şah-ı Merdan

    “Her sözü duymamak güzel ahlaktır”
    Cevap vermek  musibet aramaktır
    Musibetse cahille dalaşmaktır
    Onu göstermesin ol şah-ı Merdan

    Ali’m bir atıyla dostuna gider
    Ağzını gemlemiş sohbetin eder
    Düldülü de cehlin üstüne sürer
    Yıkar cehaleti ol şah-ı Merdan

    “İnsanların iyisini dost edin
    Kötülerle arkadaşlık etmeyin
    İçten yaralanır kanar yüreğin”
    Diye öğüt verir ol şah-ı Merdan

    Derviş Baba şah-ı Merdan’a bağlı
    Cahiller elinden yüreği dağlı
    Dosta kavuşumaz yolları bağlı
    Açar yollarını ol şah-ı Merdan

    c)  İmam Ali toplumsal adaleti, insana sevgi-saygı ve eşitliği öne alan, baskı ve sömürüye karşı bir siyaset bilgini

    38- Dünya her zaman iki karşıt halde bulunur; biri yokluk ve yoksulluk, diğeri bolluk ve rahatlık..
    77- Malı yalnızca kendin için kazanılmış olarak düşünme, Allahın senden kuvvetli olduğunu unutma ondan kork ve malını paylaş.
    677- Utançtır insana, evinde serilip yatarken komşusunun üstsüz başsız
    bükülerek açlıktan (kıvrılıp) yatması.
    467- Nasıl bir hastalıktır, sen evinde tok yatarsın etrafında deriyi kemirmeğe hasret yürekler varken.
    1187- Benim evim gelen herkesin kendi ortamıdır, kilerimiz yiyecek alana açıktır.
    1188- Bütün varımızı sunarız, sadece ekmek ve sirke olsa da.
    24- Geçim sağlama isteği, beklemekle elde edilmez.Ama sen de susuzluğunun giderilmesi için kovanı kuyuya göndermelisin.
    25- Gün be gün kova sana suyla gelecektir. Çamuru çok suyu az da olsa
    su getirecektir.
    1184- İnsanlar bana diyor ki çalışıp kazanmak utançtır. Dedim ki utanç
    çalışmayıp hazır yemektir.
    26- Çok kimse çalışıp çabaladığı halde zenginliğe ulaşamazken, bir diğeri hiç çaba harcamadan zengin olmuştur.
    27- Ve hiç durmadan mal üstüne mal topladılar
    366- Kişiyi ev barındırır, hırkası üstünü ayıbını örter;
    ölmeyecek (gereksinimi) kadar yemek yetmez mi insana?
    129- Geçimini doğruluk kapılarından iste, kat kat artarak gelecektir.
    149- Geçimini şerefsizlikle elde etmeyi isteme. Nefsini yükselt düşük isteklerden.
    157- Mal noksanlığı- kişinin zengin olmaması- aklın yetersizliğine yorumlanır, zeka fışkırsa da ahmak kabul edilir.
    1168-(Oysa) malı çok olmasa da saygın kılabilir kendini kişi, nice
    zengin insan vardır ki zenginliğiyle zelildir (kişilik yoksunudur).
    678- Utançtır yoksulu ezmek, ona zulmetmek…
    164- Kişi insanlar arasında aklıyla yaşar, bilim ve tecrübeleri
    aklıyla edindiği gibi.
    (Hazreti Emir Ali İbn-i Abu Talib,agy.)

    “Bir gün Tanrı arslanı Ali keremullahı vecheye (iki yüzü Hakka dönük) sordular: Tanrıyı görür müsün ki taparsın? Ali eder: ‘Görmesem tapmayıdım(tapmaz idim)”1

    Ali’m Sen Alimsin

    Ali’m sen alimsin biz bilmiyoruz
    Gizemine akıl erdirmiyoruz
    Dinsel dünyada görüşün nesnel
    Sen maddeciymişsin biz görmüyoruz

    “Dünyada karşıtlık var” ne demektir
    Açıkça diyalektik düşünmektir
    Dilindeki  “akıl, bilim, emektir”
    Sosyalistmişsin de biz görmüyoruz

    Sözün açık yorumlamak gerekmez
    Tok olan varlıklı açları görmez
    Emek sömürücü seni hiç sevmez
    “Paylaş” demeni hiç düşünmüyoruz

    “Kişinin barınacak evi olsun”
    “Giyecek hırkası devliği olsun”
    Yani ihtiyacı kadar pay alsın
    Aşırı solcuymuşsun(!) görmüyoruz 2

    Emek sermay‘ çelişkisin görmüşsün
    “Varlık şerefle sağlanmaz” demişsin
    Aklı öne alıp bilg’üretmişsin
    Sen bir öğretmensin biz görmüyoruz

    Ali’m sen Tanrıyı insanda gördün
    Onu “görmeseydim ben tapmam” derdin
    İnsana sen Tanrı değeri verdin
    Evvel ahir sensin biz görmüyoruz

    Peygamber “bilimin kapısı” dedi
    Övdü seni kızı Fatma’yı verdi
    Derviş Baba ya Ali meded! dedi
    Sen aramızdasın biz görmüyoruz